Kategori arşivi: Not Defterim

Her düşüncenin ardın da keramet, her zulümünde ardın da bedeli vardır

Biraz bu konuyu açalım isterseniz, günümüzü geçirirken bir çok sebep bizi takib eder. Öfke, sıkıntı, düşünce vb. gibi sebepler, ama; bunların arasında Sevinç, İyilik anlatılamayanlarda peşinden gelir. O zaman kolay olmasada bazı huylardan vaz geçip görüşümüzü daraltmadan güle yüzlü geçirmek en iyi sebeplerden biri olur. Görünen, görülecek sebep…

Sigara sağlığa yararlıdır!!! Bilmeyenleri uyaralım

Günümüzü en iyi şekilde geçirmemize sebebiyet veren saygı değer SİGARA SARI BEYAZ ‘a teşekkürlerimizi iletir, her ne kadar da kendilerine mahcup olsakta geriye kalan ömrümüzü kısaltmalarını en içten dileklerimiz ile arz eder uzun ömürler dileriz.

Sigara olmasaydı ne yapardık, heralde şu eziyet veren ömrümüzü kısaltacak zararlar aradık o kesin. Sigara paketlerinde görmeye başladığımız “Sigara Öldürür” gibisinden yazılara her ne kadar inanmasakta bir çok çeşidini görerek okur olma yolunda ilerlememize ramen hatta kısaca “Sigara Gazetesi” haberlerini desek daha iyi olur ki böyle. Sağlık denilince ne olsa yaparız sigarayıda yanında içer daha bir kendimize geliriz diyoruz ve hep birlikte “SİGARA SARI BEYAZ CANIM FEDA SANA diyor ve bu kanpanyayı başlatmış bulunuyoruz, hepimize hayırlı uğurlu olsun efendim.

Bir nebzede katkım olduysa ne mutlu bize.

Gençler kişilik arayışında yanlız bir sorun var! İlgisizlik mi, yoğun ilgiden mi?

İlgisizlik, önemsenmemek vb. gibi birçok sebebten kişilik peşinde olan gençlerde kendine özgü tarzım var demek kolay olmuyor. Kendine güveni çevresinden dolayı düşerek tarz olarak algılanan aslından gençlerin bir bakıma sorunlarından öne sunduğu tarz adı altında kendini belli etme çabasında oldukları gözlendi. Özelikle sıyah giyimlere yöneldikleri da ha kendini belli edecek tarzlara büründükleri ama, kendileri bunun farkındalar mı? bilinmez. Bu benim tarzım diyerek cevapladıkları “bu senin tarzın mı?” sorusu doğru yanıtlanmıyor. Demek değildir ki her giyinen kendine özgü tarzlara bürünmesinden bir sorun olarak söz etmek uygun olmasada her yolun sonu ailenin çocuğana ilgisizliğinden, çocuğuna sevgisi olduğu halde göstermemesinden bu tip sorunlara yol açıyor. Aynı tarza önceden bürünmüş arkadaş çevresinden gelen bir görünüme bürünüldüğü orta da, çünkü; beni anlayan çevremdeki arkadaşlarım kısacası benim gibi ailelerinden uzak olanlar düşüncesindeki gençlikdir. Belki ilk bakıldığında böyle görünmüyor.

Bir Tarz mı, bu=?

Bir tarz değil asi bir gençliğin belirtisi herşeyi kötü olarak yorumlayan bunu yapamam şunu yapamam diyen gençlik. Kişilik arayışında bulunan gençlik. Ailesinin ilgisine ihtiacı olan gençlik.

Ailelere büyük rol düşüyor.

Aile ortamına girene kadar bu soruna davam edebileceği gözlendiği, biraz kişilerin özgürlüğü kısatlandırılıyormuş gibi görünsede bilinçli bir tarza sahip olmak da ha iyi olacaktır. Sıkıntıdan uzak güler yüzlü genç olmak fena olmaz.

Sokak çocuğu olmak istemezdiniz? Siz neden geleceğin kötülerinden olmayasınız sizin canınız yok mu?

Sokak çocuğu denildiğinde bile ne güzel söz..! demek anlamıyla beraber berbat, kimsesiz, kirli ve bunun beraberinde birçok sözler sarfedilir. Geleceğin kendisi demek berbat, kimsesiz, kirli ve bunun gibi birçok nedenleri içerisinde sorgusuz suhalsiz sen busun sen şusun demek yerine annesi babası olması ya da olmadığı bile göz önüne alırsak olmaları halinde ailenin sahip çıkmadığı çocuklar biz değerli ev beyleri, hanımları tarafından dışlanmaları yetmezmiş gibi birde gelecekleri engellenir. Tabi aralarında güvenleri kendilerine olan bir nevi şansları dönen çocuklar geleceğin fotorafları arasında yerini iyi yönde almaktalar. Çocuklara yapılan işkenceler televizyon aracılığı ile bize ulaşmakta, kısacası bugünlerde denk gelmemem hala bitmiş anlamına gelmez. Her ne kadar yardım severlerimiz olsada dayak severlerimizde mevcut fazla konu içerisine girmek labirent arasında dolaşmaktan farksız olmadığı gibi sadece geleceğe ait fotoğraf karelerinde her ne kadar da zor olsa güler yüzlü çocuklar ve yarının eline mesleğini almış eşi, çocuğu yanında büyükleri olmaları umudumuzdur.

Gelişime yönelik atılımlar ağır gelmeye başladı

“Ülkemiz o kadar gelişmeye yönelik atılımlarda bulunuyor ve ne işse biz bunları göremiyoruz. Görsek bile üzerinde “made in Turkey” etiketi göremiyoruz. Görür isek şaşı oluruz korkusu taşıyan üreticilerimiz çoğunlukta sanırsam, bizleri düşünmelerini anlayabiliyorum. Türkiyede üretildi olarak gösterilen ürünlerde masrafları göz önüne alınarak üretilmesi önünde haklı olarak en son sofraya getitenin etiketini taşıyor. Bu böyle devam edecek görünsede isteselerc yaparlar deniliyorda nerde üretim alanları. Plastik bardağımız kadar teknolojiye yönelik atılımlarımız olsa şu plastik pardak üretim teknolojimizi elektronik sanayisinde vb. gibi birçok alanda yer alsak ki alıyor muşuz? Benim kullandığım ürünler arasında henüz göremediğim Turkiye içerisinde üretilen ve etiketini taşıyan bir ürün yok.” Derdim gördüm ürünlerde en azından üretimi Türkiye sınırları içerisinde yapılmasada made in Turkey kaşesini üzerinde görmek yeterli olmasada hiç olmamasından iyidir diyebilirim. 

Param var mı? Dünya zevki yaşanır

Para ne kadar güzel bir kelime. Uğrunda can alınıp verilen paylaşmanın kimi zaman iyi kimi zaman kötü yanı, hiç umursamadan yapılmayan kalmıyor. O kadar değerli olmasına karşın genele bakıldığında tercih noktası halinde kağıt parçası. Ayak altında gezinen kağıtlar birkaç boya ve üzerinde oynamalar ile ne yapmak isterseniz yaşamın kimi zaman sınırlı, kimi zaman sınırsız keyifini çıkarılmasına yarıyor. Tek ortak yanı sonuçları bedel oluyor. Canlı canlıya para gözü ile bakmaya başladığı zamanlar belki olmadığımız zamanlardı, ama; bu zamanda da fark görünmüyor. Geriye anlaşılır bir söz kalıyor. “Dünya zevki fani, Sonrası anii…”

Tasarruf etmek boynumuzun borcu geri bakmamak gerek aman boyuna dikkat

Tasarruf moduna geçmek vardı şimdi. Kapat elektiriği, kapat suyu boşver elektirikle suyla mı, geldik dünyaya bir nevi öyle. Ne güzel olurdu vergi ödeme günü kaç para yazsam tutturamam değişiyor! Bu seferde elektirik ile suyu kapatma vergisi verirdik di mi? öyle değil aslında peşin verecen. Sonuçta alınan alınıyor ne derdime vergimi verdim olurum hava vergisi vesaire da ha varsa da ne demek hemen evde elektirik su yok zaten borç kayıtları var para eder mi?

“made in Turkey” bu senin ülkenin etiketi umutma senin toprağının malı demek

Biraz dokunacak size kusura bakmayın. Rica etsem, Türkiye ürünlerinden alsanız geleceğe yönelik atılımlar yapsak mesela nasıl olur?

” 8 69 “

“Alisveriste; etiketi 8 69 ile baslayan urunleri al. Onlar senin ulkende uretiliyor.
Yerli Mali iyidir, degilse ureticiyi uyar; iyisini yapsin. UNUTMA 8 69 “

“UNUTMA!.. ALDIGIN HER ITHAL MAL…SENIN VE COCUKLARININ IS IMKANINI YOK ETMEKTEDIR.
LUTFEN BASIRETLI DAVRAN…..”

Da ha iyisini yapamam mı, diyor olmadı kendi bahçenizden yetiştirdiğiniz domatesi fırlatın  anlar o zaman nasıl üretim yapılır. Bahçeniz yoksa, nerden alıyorsanız artık kendi ürettikleri hormonlu domatesi alıp fırlatın diyebilirim, ama; yavaş fırlatın kırılmasın bir yerleri tavsiyemdir.

5 yaşında mendil satmak vardı ama bizden geçti bir kere ne yaparsın

5 yaşlarında çocuklar ellerinde doya doya yiyebilecekleri şeker değil, mendil paketi olması ve bunu satmaya çalışması çok güzel bir görüntü olmalı ki Eğitim kurumlarımız kendi ceplerinden sıcaklıklarından dolayı çıkatamadıkları 1ykr larını yazık gözüyle baktıkları çocukların geleceği için harcamayı düşünselerdi ki bu imkansız bir bakıma. Dışarıda koşturan, çocukluklarını yaşayan, geleceğin bireyleri olmak yolounda ilerlemek isteyen çocukların olmayacağını bilmek acı vermesin. Okuyunca ne oluyor diyorsanız o oturduğunuz binalar, kullandığını araçlar ve bu gibi bir çok şey denilenler. Ben okumadım çocuğum okuyacakta ne olacak okumasın diyorsanız, örnek verebilirim; olacağı yarının hastası siz kurtarıcınız ise kapı komşunuz tabi ilk yardımla ilgili bilgisi olursa tabi. Doktor değil. Okumayı bu kadar büyüttüm, ama; her yok okuldan geçmiyor. Örnekleri çevrenizde mutlaka vardır. Sadece okumak isteyen çocuklara köstek olmayalım.

 ÇOCUĞUNUZUN AKLINDA EVE PARA GETİRMEK OLMASIN OKUMAK OLSUN… ilgilenenlere. 

Geldin gidiyorsun hala konuşuyorsun sen bu dünya kaç para biliyor musun?

Dünya’ya geldim diye sevinenleri görüyoruz ciyah ciyah ses çıkartıyorlar kısaca haklı görünme çabasındalar, ama; değiller. Niye diye sormayın ben zaten onlardanım.  Çabama gelince sağa sola akıl dağıtma değil sadece geldin gidiyorsun ne derdin yani demek? Hemen kızmayın ısınma turlarındayım normaldir. Hiç düşündünüz mü? ben bu dünyadan ne götürücemde iddasını yapıyorum diye. Yaptığımız sadece kendi malımıza sahip çıkmak aslında değil mi, acaba? Biz de bunu hep düşünüyoruz paylaşsak mı, diye. Aramızda kalsın paylaşmayın. Kendi malımla mı, lezil olayım diyenlerden olmak en iyisidir, bazen. Bazenlere gelince kısa ve öz yoklar, san ki umrumdaydı demeyin bence umrunuzda dünya kaç para biliyor musunuz? 0000000000000000… kısaca sıfırytl değer dediğin içimizde, yani; hayallerimizde. Burdan sonra ne keder, ne şu, ne bu, ne ondan, ne bundan demek var. Sadece hayatı hakınca dünyanın değeri olmadığını bilerek devam etmek tercihimiz olmalı.

Not: Yoldan sapmadan teşekkürler.